İçinde bulunduğumuz toplumun genel algısına baktıkça düşüncelerimi değerli okuyucularla paylasacam…dönem benim sizin gibi hassaz ruhların acı hüzün keder ve digergamlik gibi kavramlarla butunleseyenlerin hiçbir şeyi umursamayan salt çıkarları için hareket edenlerle geçen bı yaşam kavgası ..en aciz tarafida baskalarin aklıyla düşünüp baskalarin aklıyla hareket etmek.hayatimda en değerli ve anlamlı gördüğüm şey düşünce biçimini değiştirmek ve yeniliğe dair bir aktitasyon kazandırmak bunu yaşadığımız toplumda reel bazda eylemsel bı şekil kazandırmak güçtür.nedeni en az sizinle aynı fikirleri paylaşan bı sosyal dinamizmin aktif halde olması gerekir.dusunce ve zekaniza değer veren bı sosyal zeminin oluşması gerekir.etrafimda o kadar amaçsız boş yığın varki bunların arasında ölüp gitmek çok ucuza geliyor.cogu kişide bazı siyasi figurlerine bı kurtarıcı olarak görüyor sihirli bı değnekle tüm sorunlarını cozecegi an olarak görüyor.dogu toplumun genel karakteristik ozeligi hicbisey yapmayıp kadercilik üzerinde bakmak ve çaresizlik girdabını aşıp herhangi bir adım atmadan beklemek siyasi yalakalik perdesi arkasında ölü taklidi yapmak yani aksiyonsuz vizyonsuz bı kişilik hayatta istediği saygın pozisyonu kazanabilir mi ?demek istediğim bu foksiyonsuzluk iş becerememe öğretisi sistemin genel ahlaki düşük değerler üzerinde kurulu olması bireyi hareketsiz bırakıyor sanki.elitlerin Lütfü ve sırtı üzerinde istenilen ve değer gören bı birey olma vasfını kazanıyor.bana göre sistemin çarkı istediği kadar yada talep edildigi kadar varlığını sürdürsun bu duzlemde şahsiyetinin pek bir anlam ifade etmiyor….
