Görür, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bir kez daha söylüyorum; deprem dirençli kentler oluşturmak sadece kentsel dönüşümle olmaz. Kentin bileşenleri olan yönetim, halk, altyapı, yapı stoğu, ekosistem-çevre ve ekonomi bütüncül bir anlayışla depreme hazırlanmalıdır. Sadece kentsel dönüşüm, müteahhitlik projesinden öteye gitmez.”
Kentlerin gerçek anlamda depreme hazırlanması için mikro-bölgeleme çalışmaları yapılması gerektiğini belirten Görür, bu çalışmaların ışığında hem alt hem de üst yapının gözden geçirilerek planlanması gerektiğini dile getirdi. Ayrıca uygun olmayan zeminlerin yeşil alanlara dönüştürülmesi, ekonominin depreme karşı güçlendirilmesi ve tüm bu süreçlerde yerel yönetim ile hükümetin iş birliği içinde çalışması gerektiğinin altını çizdi.
Türkiye’nin en önemli önceliğinin deprem gerçeğine karşı dirençli kentler inşa etmek olduğunu söyleyen Görür, açıklamasını “Gerçek varoluş sorunu budur. Diğerleri daha sonra da yavaş yavaş olur. Sevgiyle.” sözleriyle tamamladı.