GÜNDEM

GÜNDEM Haberleri
GÜNDEM 4.06.2024 11:36:00 0

HAKLAR YARIM KALMASIN

Eğitim-Bir-Sen Adıyaman Şubesi tarafından Mili Eğitim Müdürlüğü önünde Öğretmen Meslek Kanunu hakkındaki talepleri ve eğitim çalışanlarının diğer taleplerini dile getirdi.

HAKLAR YARIM KALMASIN

Milli Eğitim Müdürlüğü önünde gerçekleştirilen basın açıklamasında Öğretmenlik Meslek
Kanununun iki yıl önce yürürlüğe girdiğine ancak kanunun bütün uyarılara rağmen ihtiyacı
karşılayacak şekilde düzenlenmediğine, daha ilk uygulamasında yetersizliğinin ortaya
çıktığına vurgu yapıldı.
Basın açıklamasını okuyan Memur-Sen İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Adıyaman Şube
Başkanı Mehmet Demir, “kapsamı dar tutulmuş; şube müdürlerini, ilçe Milli Eğitim
Müdürlerini, İl Milli Eğitim Müdürü ve Yardımcılarını, Bakanlık ve eğitim müfettişlerini,
şahsa bağlı uzmanları ve araştırmacıları kapsam dışı bırakan mevcut kanunun bir kısım
maddeleri ise Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmişti. Bu günlerde yetersizliği açık ve
iptal edilen maddeleri ile uygulama şansı kalmayan kanunun yeniden düzenlenmesi ve bu
defa kapsamı geniş, şiddete yaptırım içeren ve eğitimcilerin tamamını memnun edecek bir
kanun tasarısı, TMBMM gündemine gelsin istiyoruz” dedi.
“Ülkemizin kamu personel sistemi, kamu politikasının belirlenmesi, yürütülmesi ve
düzenlenmesi konusunda şef, şube müdürü, daire başkanı, genel müdür şeklinde hiyerarşik
sıralanan yönetim hizmetleri, kadro grubu şeklinde tasarlanmıştır. Nitekim kariyer
uzmanlığından şef ve daha üstü kadrolara uzanan bir mesleki kariyer ve görevde yükselme
silsilesi kurgulanmıştır. Ancak yönetim hizmetleri kadro grubuna görev, yetki ve
sorumluluklarının genişliğiyle uyumlu olmayacak şekilde sınırlı özlük hakları ve yetkileri
verilmiştir” ifadelerini kullanan Demir “mevcut Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda da kanunun
kapsamı yönüyle düğme daha baştan yanlış iliklenmiş; uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik
unvanları, eğitim öğretimin içerisinde bilfiil bulunan ve çoğunlukla da öğretmenlik ünvanını
kazanılmış hak olarak uhdesinde bulunduran şube müdürleri ile dengi ve üstü kadrolarda
bulunanlar, fiilen öğretmenlik yapmadıkları ve genel idare hizmetleri sınıfına dahil olmaları
gibi gerekçelerle kariyer basamakları sınavına girmelerine dahi imkan tanınmamıştır.
Burada toplanmamızın eğitim yönetiminin yükünü omuzlayan, sorunları sırtlayan millî eğitim
uzmanı, Bakanlık müfettişi, il millî eğitim müdürü ve yardımcısı, ilçe millî eğitim müdürü,
araştırmacı, şube müdürü, eğitim müfettişi, eğitim müfettiş yardımcısı, eğitim uzmanı
kadrolarında görev yapanlardan aranan hizmet süresini tamamlayanlara da uzman
öğretmenlik/başöğretmenlik unvanına dayalı hakların tanınmamasını protesto etmek,
Öğretmenlik Meslek Kanunu tasarısında bu konudaki değişiklik talebini ve ihtiyacını
haykırmaktır” şeklinde konuştu.
Mehmet Demir sözlerini şöyle sürdürdü:
“Anayasa Mahkemesi’nin kısmî iptal kararı sonrası, Bakanlığın girişimiyle yeni bir
Öğretmenlik Meslek Kanunu tasarısı hazırlandığını, Cumhurbaşkanlığında son şekli verilen
tasarının TBMM’ne sevk edileceğini biliyoruz. Ancak taslağın görüşüldüğü süreçte, çeşitli
bahanelerle eğitim çalışanları arasında ayrımcı ve dışlayıcı bakış açısının devam ettirilmeye
çalışıldığını görmekteyiz. Yine söz konusu kadrolarda bulunanların eğitim-öğretim kamu
hizmetinin niteliği gereği eğitim ve öğretimden ayrıştırılması mümkün bulunmayan eğitim
yönetimi ve denetimi faaliyetlerini icra ettikleri, bulundukları kurumların sadece bir idarî
faaliyet yürütülen yerler değil eğitim kurumlarını tamamlayan yapılar oldukları, kısaca
bizatihi eğitim-öğretimin içinde bulundukları göz ardı edilmektedir.”

“Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun, öğretmenlerin beklentilerini karşılayacak bir içerikle
yeniden düzenlenmesi amacıyla Eğitim-Bir-Sen olarak bir kanun taslağı/önerisi hazırlayarak
Millî Eğitim Bakanlığı’na, TBMM Başkanlığı’na, Meclis’te grubu bulunan partilerin
yöneticilerine sunmuştuk. Söz konusu önerimizde şube müdürü, dengi veya üstü eğitim
yönetimi/denetimi kadrolarında bulunanlara da kariyer basamakları sürecinde unvan için
başvuruda bulunma hakkı tanınmasını ifade etmiştik.”
“Gelinen noktada, bu kadrolarda bulunan eğitimcilerin, uzman/başöğretmenlik unvanına ve
haklarına sahip olmaları yönündeki beklentilerinin meslek kanunu içerisinde olması
noktasında artık daha fazla geç kalınmamalıdır. Biz, meslek kanununda, bütün eğitim
çalışanlarının statü ve unvan farkı gözetilmeksizin aynı haklara erişimlerinin mümkün hale
getirilmesini, özlük haklarının tanımlanmasını ve geliştirilmesini istiyoruz.”
“Biz, Eğitim-Bir-Sen olarak, hedefler ve gerçekler bağlamında eğitimciyi ayrıştırmayan
bütünleştiren, farklılaştırmayan eşitleyen, engellemeyen destekleyen; eğitimi ve eğitimciyi
bütüncül, eşit, adil ve hakkaniyete uygun bir bakışla ele alan bir meslek kanunu içeriğinin
oluşmasının mümkün ve elzem olduğuna inanıyoruz. Eğitimcinin hak ve yetkilerini
genişleten, ona destek olan bir içerikle Öğretmenlik Meslek Kanunu konusundaki beklenti
karşılanmalıdır. Eğitim-Bir-Sen’in bu hususlar temelinde katkı ve destek sunacağını bu
vesileyle bir kez daha temin ve teyit ediyoruz.”
“Siyasi iradeyi ve TBMM’yi meslek kanununda beklentileri karşılayan, millî eğitim uzmanı,
Bakanlık müfettişi, il millî eğitim müdürü ve yardımcısı, ilçe millî eğitim müdürü,
araştırmacı, şube müdürü, eğitim müfettişi, eğitim müfettiş yardımcısı, eğitim uzmanı
kadrolarında görev yapanlardan aranan hizmet süresini tamamlayanlara da uzman
öğretmenlik/başöğretmenlik unvanına dayalı hakların tanınması konusunda adım atmaya
çağırıyoruz.”
“Bu vesile Öğretmenlik Meslek Kanunu ile birlikte gündemimizde ve takibimizde olan bazı
konuları özetleyerek yüksek sesle diyoruz ki;
 Öğretmenlik Meslek Kanunu ekonomik krize kurban edilmemelidir.
 Ek ders ücreti artırılmalıdır.
 Uzman ve başöğretmenlik kıdem süreleri söz verildiği gibi 5 ve 10 yıl olmalıdır.
 Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası katmerli ceza haline getirilmemelidir.
 Birinci dereceye gelen bütün memurlara 3600 ek gösterge hayata geçirilmelidir.
 Kadroya geçen öğretmenler, kadrolu öğretmenliğin özlük haklarından faydalanmalıdır.
 Anayasal bir hak olan aile bütünlüğü teminat altına alınmalıdır.
 Sözleşmeli öğretmenlik ve öğretmen alımında mülakat kaldırılmalıdır.
 Yardımcı Hizmetler Sınıfı kaldırılmalı, memurluğa sınavsız geçişin önü açılmalıdır.
 İptal edilen Toplu Sözleşme İkramiyesine çözüm üretilmelidir
 Kamudaki şeflerin maaş dezavantajları giderilmelidir. “


Anahtar Kelimeler: HAKLAR YARIM KALMASIN

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Saldırganlar Yakalandı

6 şubat depreminde hayatını kaybettiği Üzümkent ve Yukarışehir Davalarında YARGILAMALAR BAŞLIYOR

İsias Otelin Dördüncü Duruşması Başladı

SİTELER MAHALLESİ MUHTARIN'DAN AGC'YE ZİYARET

YENİDEN Refah Partisi 21 mart dünya gazeteciler günü mesajı

DünyaGazetecilerGünü kutlu olsun. Prof. Dr. Mehmet Keleş