Tarih: 01.02.2022 16:39

CANAN CEYLAN MUTEVELLİ HEYETINDE

Facebook Twitter Linked-in

İzmir den Emir Çaka Bey Denizcilik İhtisas Üniversitesini Kalkındırma Vakfı Mütevelli Heyeti-Yönetim Kurulu Başkanı Türk'ün beyaz atının nal sesini köpük köpük yayılan Mavi atlasın içersinde bir Mavi Vatan projesinin düşünce mimarı çok değerli hocamız Ahmet GÜNDÜZ nezaket ziyaretin de bulunmak ve Emir Çaka Bey Denizcilik İhtisas Üniversitesini Kalkındırma Vakfı Mütevelli heyetinde yer alacak olmamın Vakfın tarihine  düşülecek  anısına binaen plaket takdim etmek üzere nezaket ve zarafette bulunarak  geliyor.Sevdası ile ateşten külden yolları ayaklarına giydiği çilenin demir çarıkları ile aşmaya çalışan namesi dert olan sazı Vatan coğrafyası olan Mavi Vatan'ın Ferhat ruhlu dava adamı İlahiyatçı Eğitimci Yazar Ahmet GÜNDÜZ hocamız ile birlikte manevi mülkiyeti Türk milletine ait olan, ülke ve ülke insanının yolunu açacak bir projede yer almanın mutluluğu içerisindeyim. Heyecanlıyım çok heyecanlıyım. Gurur duydum.Onure oldum.

Canan Ceylan güçlü gençlik güçlü analarımızla olur ...Artık tüm Türkiye ve Dünyaya acılan Mavi Vatan Projesiyle geliyoruz...

Her insan bir yağmur tanesidir. Kimi çamur çukuruna kimisi de gül yaprağına düşer. Sonuçta yağmur tanesi olsak bile hayatımızın mücadelesini çamur çukuruna değil gül yaprağına düşme mücadelesi vermekle mükellefiz.İnanmış bir  insanın sığınacağı tek liman varsa o liman da masumiyet karinesi, günahsız bir yaşam özlemi içersinde varlığını ruhunu kalbini baki hakikatlere vakfetmesi yani kendini vakfeyleyebileceği bir ideal mefkure içersinde olmasıdır. Ben bu alnın lekesizliğinin yarım asrı geçen bir ömür silsilesi içersinde ki mücadelesini her türlü yokluk ve haksızlıklarla ayakta  kalma savaşını verirken içinde yaşadığım bu toplumun başta kadınlar ve gençler olmak üzere ezilmiş horlanmış dışlanmış tüm kesimlerinin de bir hak mücadelesini 'haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır' ilahi düsturunuda kendime rehberlik ederek ifa etmeye çalıştım. Bu yüzden de inanmadığım bir davada kalabalıklarla yürüyen bir siyasi partinin kadın kolları genel başkanı olmaktansa erdemlerine olan inancıyla sadece kendi ayak sesini kendi duyma pahasına kadın kolları genel başkanlığını bırakmış inandığı bir dava yolunda sade bir  birey olmak da bizler için bir şereftir.

Hakkın ve hakikatin mazlumların sessizlerin ve sessizliğin çığlığı olmak için makama gerek yok. Beklentisi özlemleri tüketilmiş yürekleri ve beyinleri istismara uğramış  tüm soldurulmuş yüzlere bir nefes olmak için görev verilmesine gerek yok. Söz konusu vatansa söz konusu bu Anadolu ruhu ise talimat beklemeyiz.Görev beklemeyi zul kabul ederiz. Biz inandığımız hakikatlere  makamsız hizmet eder kendimize görev çıkartır kendimize emir biliriz.

Söz konusu devlet millet bayrak olduğunda örgütlenmek şeref namus meselesidir. Doğrunun yanında yanlışın karşısında olabilmektir aslolan. Haksizlık karşısında susan dilsiz şeytandır diyen bir peygamberin  ümmetiyiz. Hak yolunda doğruyu savunmanın ve doğruların yanında olmakla mükellefiz. Lakin bu ülkenin yalaka ve takiyyeci takımına beraber yol yürüdüğü, yola birlikte çıktığı arkadaşlarını yoldaşlarını yolda bulduklarına satan ruh ve manasını yitirmiş hak ve hakikatin yalancı kağıttan kaplanlarına, vefayı ve sadakati katletmiş dalkavuklarına değil  her türlü sosyal barışı sağlayabilecek uzlaşmayı ve dialoğ ruhuna sahip çıkacak elini taşın kayanın altına koyabilecek cesur yürekli Anadolu ruh ikliminde beslenmiş gerçek dava adamlarına ihtiyacı var.

   Bu sebep ile Büyük Turan aşkına hayaller kuran bir coğrafyanın Vatan sevdasının ateşiyle yananları olarak 'Al bayraktan

gök bayrağa selam olsun' duasını ortaya koymuş, Denizcilik alanında bölgesinde lider, uluslararası denizcilik arenasında ilk sırada yer alan bir Türkiye için Jeopolitik ve jeostratejik düşünmeyi Mavi Vatan hakikati olarak tüm dünyaya ilan etmiş ufkun ötesini görebilen misyon ve vizyona sahip denizci millet, denizci ülke idealine inanmış denizci nesiller yetiştirebilmek için Türk'ün ilk amirali Turan yurdu atası Kızıl elma şafağı İlham kaynağımız Emir Çaka Bey'in adını alarak Emir Çaka Bey Denizcilik İhtisas Üniversitesini Kalkındırma Vakfını kurmuş, Vakfın Genel Başkanı Ahmet GÜNDÜZ hocamızın daveti üzerine bu daveti onurla kabul ediyor,yiğitler yiğidi ilk Türk Amirali Emir Çaka Bey'i, Hızır Reis'i nam-ı diğer Barbaros Hayrettin Paşa'yı, Oruç Reis'in ruhaniyetini kendine mesken tutmuş Mavi Vatan hakikatini ortaya koyan Emir Çaka Bey Denizcilik İhtisas Üniversitesini Kalkındırma Vakfına yarenlik etmenin onurunu taşımak için bu kutlu yola kendimi vakfediyorum.

Emir Çaka Bey 1081 yılında 50 parçadan oluşan ilk Türk donanması ile Egenin sıcak sularına yelken açarak o zaman ki Bizans sömürgecilerini denizlere inemez hale getirmişti. Daha o zamandan hayali Bizans'ı alıp tüm Türk devletlerini birleştirmekti bu yüzden de 1081 yılı Deniz Kuvvetlerimizin kuruluş yılı olarak kabul edilmiştir.Türkiye Mavi Vatanda güçlü olursa Kuzey Afrika-Kızıldeniz-

Basra Körfezi-Arap Denizleri ve Ortadoğu'yu kontrol eder.Bu da bu ülkenin İnşaAllah kaderi olacaktır. Bu kaderin tahakkukuna uygun nesillerin üstün nitelikli İhtisas eğitimi almış en az üç dil bilen dünyayı ve çağın ruhunu iyi okumuş donanımlı genç denizcilerin yetişmesi için

Türk'ün beyaz atının nal sesini, köpük köpük yayılan Mavi atlasın içinde Turkuaz renkler oluşumunda sevda ile ateşten külden yolları ayaklarına giydiği çilenin demir çarıkları ile aşmaya çalışan namesi dert olan sazı Vatan coğrafyası olan, Mavi Vatanın Ferhat ruhlu dava adamı Genel Başkanımız İlahiyatçı Eğitimci yazar Ahmet GÜNDÜZ hocamız ile Denizcilik İhtisas Üniversitesini kurma projesinde birlikte çalışacağımızı da buradan ilan etmiş oluyorum.

Ne mutlu Tacettin derhahında yazılan İstiklal marşının ne anlama geldiğini idrak edenlere.

Ne mutlu yüreğinde  ay yıldızlı bayrağı yaşatıp şadırvanda aldığı abdest gibi ruhuna abdest aldırıp Kuvay-ı Milliye ruhunu aşk diye yaşayanlara. 

EMİR ÇAKA BEY DENİZCİLİK İHTİSAS ÜNİVERSİTESİ KALKINDIRMA VAKFI olarak kuracağımız EMİR ÇAKA BEY DENİZCİLİK İHTİSAS ÜNİVERSİTESİ ülkemizde yılda 4.400 öğrenciye yükseköğretim düzeyinde eğitim vermeyi planlamaktadır. Bu kapsamda üniversitemizde; 

Denizcilik Fakültesi; Gemi Ulaştırma Mühendisliği, Gemi Makine Mühendisliği, Mühendislik Fakültesi: Gemi İnşa Mühendisliği, Gemi Makinaları Mühendisliği, Bilişim Mühendisliği, Yazılım Mühendisliği, Malzeme Mühendisliği, Elektrik-Elektronik Mühendisliği, Su Ürünleri Mühendisliği, Hukuk Fakültesi: Denizcilik Hukuku, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi: Uluslararası İşletmecilik ve Ticaret Bölümü, Ekonomi ve Finans Bölümü, Denizcilik İşletme Yönetimi Bölümü, Uluslararası Lojistik ve Taşımacılık Bölümü, Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümü, Marina İşletmeciliği, Fen Edebiyat Fakültesi; Fizik, Kimya, Biyoloji ve Matematik Bölümleri Turizm Fakültesi; Kurvazier Turizm İşletmeciliği, Kurvazier Seyahat İşletmeciliği, Kurvazier Konaklama İşletmeciliği, Kurvazier Yiyecek İçecek İşletmeciliği Sürekli Eğitim Merkezi: 20.000 kişiye Zabitan sınıfı ve diğer denizcilik kursları verebilen bir eğitim kurumu olarak planlanmıştır. Denizcilik Anadolu Meslek Lisesi:  Yıllık 400 öğrencinin mezun olacağı bir Denizcilik Anadolu  Meslek Lisesi planlanmıştır.

Şimşeğin göğü yakan ateşi gibi bir Mavi Vatan projesi olan Emir Çakabey Denizcilik İhtisas Üniversitesini Kalkındırma Vakfı inşallah Türk'ün en büyük komutanlarından Emir Çaka Bey atamızın da ruhani bir yürek yansıması olacak. İnşaAllah Emir Çaka Bey'in uzattığı ruhani  el milli şuura hasret bir gençlik ülküsünün de gönlün  tellerine de adeta bir alev dökme derecesinde kök salacak. Emir Çaka Bey ruhu bu ruha hasret  ruhlarımızın da bir milli vefa hareketi olacaktır.  Hayat tüm çekiciliğiyle hangi gözleri kamaştırırsa kamaştırsın bizler bir  sessizlik örtüsüne bürünmüş dualarımızla  anlam yüceliğini atalarımızın ruhuna yaslanmakta bulacak ve sadece gözlerimizi kamaştıran  o ruha yaslanmakla huzur bulacağız. Gençliği her türlü ihtiyaçtan uzak tutan bir kutlu dava şuurunu vermek ve bunu verirken de  huzur atmosferi gibi ecdadını hissettirmek Vakfımızın da projelerimizin de temel esası olacaktır. Emir Çaka Bey ruhu ile idealize edilerek  yaşanmış bir hayatın tertemiz ikliminde ne bir hırs ne bir kir ne de  herhangi bir yere ulaşmanın çırpınışları olmadan sadece yalın ve sade bir hayatın millet kaderine hizmet etmenin bilinci olacaktır. Billur bir nehir akışı içerinde olan bir yürek güzelliğine sahip olan ecdadımızın hatırasına sahip çıktığımız sürece  gençlik iliklerine  kadar Türklük şuurunu  hissedebilecektir.

Bu ise ancak ve ancak samimiyet ile uzatılan ellerin önyargısız amasız ve lakinsiz boşlukta bırakılmaması ile mümkün olabilir.

https://www.youtube.com/watch?v=3IWnheDG2IU



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —