ATSO 15. grup Meslek Komitesi, Hayvancılığın Sorunlarını Masaya Yatırdı

ATSO 15. grup Meslek Komitesi, Hayvancılığın Sorunlarını Masaya Yatırdı

ATSO 15. grup Meslek Komitesi, Hayvancılığın Sorunlarını Masaya Yatırdı

ATSO 15. grup Meslek Komitesi,
Hayvancılığın Sorunlarını Masaya Yatırdı
Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası 15. grup Meslek Komitesi, Adıyaman Veteriner Hekimleri Odası
Başkanı Orhan Öztürk’ün katılımıyla düzenlenen meslek komite toplantısında hayvancılığın
sorunlarını ve çözüm önerilerini masaya yatırdı.
Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası 15. grup Meslek Komitesi Eylül ayı olağan toplantısını Yönetim
Kurulu üyesi Bilal Delikanlı, Meclis Üyesi ve Komite Başkanı Fatin Rüştü Bereket, Komite üyeleri
Ali Kemal Karınca ve Mahmut Yıldırım’ın katılımıyla gerçekleştirdi. Toplantıda gündem
maddelerinin yanı sıra sektörel sorunlar ve çözüm önerileri görüşüldü.
Hayvancılık ülkemiz ekonomisi bakımından artan nüfusun hayvansal protein ihtiyacının karşılanması,
sanayiye ham madde sağlaması ve istihdama olan katkıları nedenleriyle önemli bir sektördür olduğunu
ifade eden Bereket “Bugün temel olarak hayvancılığa dayalı yem sanayi, süt ve süt mamulleri sanayi,
dericilik ve tekstil sanayileri ile, veteriner ilâçları ve hayvancılık ekipman sanayileri yeni istihdam
alanları yaratmakta, hayvansal ürünlerin işlenmesi yoluyla katma değer artışına neden olmaktadır.
Genelde hayvancılığın katma değer yaratma imkanı, diğer tarımsal sektörlere göre daha fazladır.
Hayvansal ürünlerin üretim ve tüketim miktarları, günümüzde gelişmişliğin bir ölçüsü olarak
kullanılmaktadır. Ülkemiz hayvan sayısı bakımından kişi başına tüketilen hayvansal ürünlerin
düşüklüğü ve talebi karşılamak için hayvan ithalatına başvurulması, yetersizliğin en önemli kanıtıdır”
dedi.
“MEZBAHANE VE HAYVAN PAZARLARI YETERSİZ”
Hayvan hasatlıkları ile mücadele ve gıda güvenliğinde veteriner ofisi etkin rol almamaktadır.
Ülkemizde bulunan işletmeler optimal büyüklüğün çok altındadır. Mezbahane ve Hayvan pazarları
yetersiz ve modern değildir. Hayvan hastalıkları ile mücadelede özel hastane ve Labaratuvarlar yeteri
sayı ve donanımda değildir. Meralarımız hayvancılık işletmelerine tahsisli değil ıslahı yapılmamıştır.
Yem bitkisi üretimi yeterli değil ve destekleme miktarı azdır. Kesif yemi üreticilerimiz üretmeyip yem
fabrikalarından satın almaktadır. Süt fiyatı desteği azlığından damızlık hayvan miktarımız
azalmaktadır. Hayvan hastalıkları Brucella ve Tüberküloz v.b yaygındır. Hayvan ıslahı yeni değişiklik
ile (Desteklemede Suni Toh. zorunluluğu kalkmıştır) askıya alınmıştır. Hayvan besleme ve barınak
tipleri uygun değil veya bilinçsiz yapılmaktadır.
Hayvansal ürünlerin et, süt vb Pazar problemi ve üretici birliklerinin eksikliği mevcuttur. Özellikle süt
fiyatları, süt fabrikaları ve çevredeki mandıralar tarafından belirlenmektedir. Belirlenen fiyat ise
üreticiyi tatmin etmemektedir. Hayvancılık politikası mevcut olmayıp kısa vadede üretilen politikalar
üretici birlikleri, ilgili STK’lar, üniversiteler, v.b kuruluşların görüşleri alınmadan yapılmakta ve
belirsizlik ortaya çıkmaktadır. Avrupa’da olduğu gibi Danışma Kurulu kurulmalı ve bu kurulda üretici
birlikleri, ilgili STK’lar, üniversiteler v.b kuruluşların belirleyeceği ortak politikalar ile kısa, orta ve
uzun vadede tarım ve hayvancılık politikaları belirlenmeli. Ülkemizde et ve süt miktarı yüksek yeterli
damızlık hayvan mevcut değildir.
“TÜRKİYE’DE ETKİLİ VE YETKİLİ BİR VETERİNER OFİSİ OLUŞTURULMALI”
Sonuç Olarak Başarılı Bir Hayvancılık İçin; Hayvan hastalıkları ile etkin bir mücadele ve gıda
güvenliği için: Türkiye’de etkili ve yetkili bir veteriner ofisi oluşturulmalı ve bu ofis: Kaliteli et ve süt
üretimi, Hayvancılık sektörüne teknik hizmetler, Hayvan Besleme ve hayvan sağlığı eğitimini
yönetme ve maliyetleri en aza indirme sorumluluğu verilmelidir. Hayvancılık işletmeleri tanımı
yapılarak büyük, orta ve küçük işletme modelleri oluşturulmalı;
Ülkemizde bulunan işletmelerin optimal büyüklüğe ulaşabilmesi için işletme büyüklüğü belirlenerek
desteklenmeli. Bu işletme büyüklüğünü artırmak için kademeli destek verilmeli.
Hayvan hastalıklarının yayılmasında önemli bir rol oynayan kontrolsüz hayvan hareketleri ve hayvan
pazarları kontrol altına alınmalı. Birlikler vasıtası ile her ilde büyükbaş ve küçükbaş hayvan alış ve
satış merkezleri oluşturulmalı. Her il, ilçe ve beldelerde büyük maliyetlerle kurulun kesimhaneler

yerine bölgeye hitap edecek kesimhaneler kurulmalı ve buralardan bölgenin et ihtiyacı kontrollü
olarak sevk edilmeli
“HAYVAN PAZARLARI MODERNİZE EDİLEREK DESTEKLENMELİ”
Özel sektörde sahada hayvan hastalıklarının tedavisini üstlenmiş Halk sağlığı, gıda güvenliği, zoonotik
hastalıklar ile mücadele ederek bir nevi kamu hizmeti görevi yapan serbest Veteriner hekimlerin kalite
ve donanımlarını yükseltmek için kredi ve destekler verilmeli.
Bu hizmeti yaparken üreticinin işletmesine kendi araçları ile giderek hizmet veren veteriner hekim
meslektaşlarımıza ÖTV muafiyetli araç alım desteği sağlanmalı.
Balıkçılıkta olduğu gibi bir nevi kamu hizmeti veren veteriner hekimlerimizin araçlardaki yakıtlarına
da ayrıca destek verilmeli. 22.05.2014 tarih ve 29007 sayılı resmi gazetede Sağlık Meslek Mensupları
Görev Tanımlarına Dair Yönetmelikte veteriner hekimler sağlık meslek mensubu olarak
sayılmamıştır. Bu kapsamda sayılmadığı için sağlık mensuplarına verilen “Sağlıkta şiddet ve özlük
haklarından” mahrum bırakılmıştır. Bu yönetmeliğe veteriner hekimlerinde sağlık meslek mensubu
olarak eklenmesi gerekmektedir. Sokak hayvanları en son çıkan yasa ile mahalli idarelerin sırtına
atılarak çözümsüz bırakılmış ve sorun ileriki dönemlerde daha da büyüyerek karşımıza çıkacaktır. Bu
sorunu ulusal bir proje dahilinde topyekün bir mücadele ile kısa zamanda çözebiliriz. Bununla ilgili
şuan Türkiye’de tecrübeli, donanımlı 20.000 üzerinde serbest çalışan veteriner hekimler ile Türkiye
genelinde yapılacak bir işbirliği protokolü ile sokak hayvanlarının kısırlaştırma, aşılama, kayıt altına
alma ve rehabilitasyonu ile çok daha hızlı çözülebilir.
“MERA ISLAHI YAPILMALI”
Hayvan hastalıkları ile mücadelede yeteri miktarda özel hastane ve Laboratuvarların kurulması
sağlanmalı ve teşvik edilmeli. Özel hastane ve laboratuvar kurulumu hayvancılık desteklemesi
kapsamına alınmalı. Meralarımız hayvancılık işletmelerine tahsis edilerek (49 yıllık kiralama gibi)
mera ıslahı yapılmalı. Yem bitkilerindeki (mısır silajı, yonca, fiğ,v.b )destekleme miktarı artırılmalı.
Beslenme modeli değiştirilmeli insan gıdası olarak tüketilemeyen selülozik bitkilerden (ot, çayır v.b)
et ve süt gibi hayvansal ürünlerin üretimi teşvik edilmeli. Kaba yeme dayalı beslenme modeline
geçilmeli. Şu anda süt fiyatının belirlenmesinde aktif rol alan USK (Ulusal Süt Konseyi).yanında birde
UYK (Ulusal Yem Konseyi ) kurulmalıdır.1/1,5 yem süt parite dengesi sağlanmalıdır. Şu an parite
1,25 lerde olup bu pariteler böyle devam ederse üretici para kazanamayacağı için damızlık inekleri
kestirmekte ve sektörden çıkmakta buda et ve süt ürünlerinde ithalatın yolunu açmaktadır.
“KORUYUCU HEKİMLİK ÖN PLANA ÇIKARILMALI”
Süt üretimi desteği artırılmalı. Özelikle dişi büyük baş ve küçükbaş anaç desteği artırılmalı. Hayvan
hastalıkları Brucella ve Tüberküloz vb için radikal tedbirler uygulanmalı, gerekirse bir yıl hayvancılık
desteklemeleri bu iki hastalığın eradikasyonuna harcanmalı. Hayvan ıslahı ve salgın hastalıkların
eradikasyonu için Suni Tohumlama zorunlu hale getirilmeli. Tüm Ülke genelinde suni tohumlama
serbest veteriner hekimlere destek verilerek (Buzağı desteği 500 TL düşürülerek bu 500 TL suni
tohumlamada destek olarak verilmeli) ücretsiz yapılmalı. Hayvan besleme ve uygun barınak tipleri ile
ilgili üreticilerimize teknik bilgi ve eğitim hizmetleri ilgili birlik ve STK’lar tarafından verilmeli. Bu
kurumlar desteklenmeli. Koruyucu hekimlik ön plana çıkarılmalı. Koruyucu hekimlik ile ilgili
aşılamalara önem verilmeli. Hayvansal ürünler et, süt vb Pazar problemini çözecek üretici birlikleri ve
sanayi teşvik edilmeli. Hayvancılık politikası ile ilgili uzun, orta ve kısa vadede politikalar üretilmeli
ve bu politikalar üretici birlikleri, ilgili STK’lar, üniversiteler v.b kuruluşların görüşleri alınarak
yapılmalı. Ülkemizde et ve süt miktarı yüksek yeterli damızlık hayvan ihtiyacı TİGEM işletmeleri gibi
işletmelerde üretilerek üreticilerin ihtiyacını karşılamalı”