GÜNDEM 12.05.2022 19:04:34 0

AGC ÜYELERİ İNTİHAR VAKALARINI YAYINLAMAMA KARARI ALDI!

AGC ÜYELERİ İNTİHAR VAKALARINI YAYINLAMAMA KARARI ALDI!

AGC ÜYELERİ İNTİHAR VAKALARINI YAYINLAMAMA KARARI ALDI!

AGC Aylık Basın Toplantısı:

Kıymetli basın mensupları, Adıyaman Gazeteciler Cemiyeti’nin aylık basın toplantısına Öncelikle hoş geldiniz. Bilindiği gibi; bizim ve kamuoyunun Üzüntü ile izlediğimiz, son günlerde yoğunlaşan bu intihar vakalarıyla ilgili, bu basın toplantısının yapılmasını gereği hasıl oldu. O vesileyle sizlerle bir araya geldik. İlk başlığımız;

 Öncelikle intiharlar, bizim inancımıza, Islama, bizlerin kültürüne göre Haram olan eylemlerdendir. Allah muhafaza hem dünya hem ahireti karanlığa gömen. İntihar edenin ailesini, sevenlerini derin bir yasa boğan, tasvip etmediğimiz bir eylem. Yani son günlerde bunların bu kadar artması tabi bizi son derece endişelendiriyor, üzüyor. Kamuoyu adeta diken üstünde. Adıyaman Kalkınma Platformu (AKALP) olarak da yaşanan bu elim hadiseleri arkadaşlarımızla istişare ettik, görüştük. Kamuoyunun bilmesi açısından. En son 2 gün önce, İlimiz yetkilileri ile de bir görüşmemiz oldu. Sayın valimize de bir ziyaretimiz oldu konuyla ilgili. Şu kadarını söyleyeyim. Devletimiz bu konuyla ilgili derinlemesine bir araştırma, bir inceleme içerisinde. Bunun sosyal nedenleri, ekonomik nedenleri, psikolojik nedenleri veya her ne ise bu nedenlerle ilgili çok ciddi bir çalışmanın yapıldığını, konu ile ilgili bütün kurumların atması gereken adımları da attığını dün gerçekleşen görüşmemizde gördüm. Kamuoyunun bu konuda rahat olması lazım. Ancak; Medya sektöründen olarak, biz Adıyaman Gazeteciler Cemiyetinin Aldığımız bir kararı da ben kamuoyu ile buradan paylaşmak istiyorum; Bundan sonra bu intihar vakaları ile ilgili basın yayın kurumlarımızda Biz bu haberleri girmemek yayınlamamak taraftarıyız. Duruşumuz bundan sonra bu olacak. Çünkü çok hassas bir konu, sanki adeta böyle teşvik edici bir noktaya doğru gidiyor. Yaşanan olayların takipçisiyiz ama medya sektörümüzde Adıyaman Gazeteciler Cemiyeti’nin üyesi olan kurumlar bununla ilgili bundan sonra görüntü ve paylaşımlarını yapmama kararı almıştır. Ailelere burada çok büyük sorumluluk düşüyor, Eğitim kurumlarımıza sorumluluk düşüyor, Güvenlik kuvvetlerimize sorumluluk düşüyor. Bunu ben sayıları ziyaretimde de arz ettim. Hata yapılmaması lazım. Yani bir vaka teşebbüsü oluyor, o vaka teşebbüsünden alınan çocuk serbest bırakılıyor. Hadi git deniliyor. 35 gün sonra kimseden habersiz yedinci kattan atlıyor ve hayatını kaybediyor. Bunların rehabilite edilmesi lazım, Gerekiyorsa tedavi edilmesi lazım. Gerekiyorsa sebeplerinin ortadan kaldırılması için adımlar atılması lazım. Ben aziz devletimizin yetkililerinin bu konuda çok büyük bir duyarlılık içerisinde olduğunu ve çok sıkı bir şekilde konunun etüt edildiğini gördüm. Bu da bizi biraz rahatlattı. O vesileyle cemiyetimizin bu kararını da bugün itibariyle uygulayacağız. Özellikle bu intihar vakalarına asla yer vermeyeceğiz. Bunun bilinmesini arzu ediyorum. Bu kararı devletimizin, savcılarımızın almasına gerek yok. Biz kendi kendimize aldığımız kararı uygulayacağız. Bu konunun kamuoyu tarafından bilinmesi lazım. Yani bu dünyada sorunlar olur, problemler olur fakat bunlar geçer. Gençlerimizin bu konuda özellikle milli manevi yönden bu işe eğilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Eğitimlerin bu konuda biraz daha sık olması gerektiği kanaatindeyiz. Danışmanlık hizmetlerinin biraz daha iyi verilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Bizler de gazeteci olarak toplumumuzu bu sorunların çözümünde yapabileceğimiz her ne varsa kapımız sonuna kadar. Herkese açıktır, bunu herkes bilsin. Bu konuyu bu şekilde kapatmak istiyorum. İlimizin intiharlar ile anılan bir il olmasını istemiyorum. İlimizin dışarıda buz gibi bir il olmasını bunun görülmesini istemiyorum. Bu ilimize zarar veriyor, ilimizin imajına zarar veriyor, topluma zarar veriyor, insanlara zarar veriyor. Vefat edenler zaten ediyor. Aileleri yanıyor ve diğer taraftan da beyinlerde çok kötü bir imaj kalıyor.

 Bu toplantımızda ele alacağım bir diğer konu da uyuşturucu belası. Intihar vakaları gibi uyuşturucu da ilin baş belası maalesef. Hala, Bunun pençesinde birçok gencimizin olduğunu duyuyoruz, görüyoruz, biliyoruz. O çocuklar büyük ihtimal gitti, gençlik gitti. Yani son günlerde biraz daha yüklü miktarlarda yapılan yakalamalara da şahit oluyoruz. Bu da bizi sevindiriyor. Bunu satanlara da Devletimizin daha ağır cezalar vermesi gerektiği düşüncesindeyiz. Çünkü terörden daha berbat bir konu. uyuşturucu gençliği yok eden bir konu, gençliğin baş belası, il yetkililerimiz bu konuda nasıl bir inisiyatif kullanırlar bilemiyorum ama; bunu kullanmak için bunun pençesine düşen bir çocuk alınıp bırakılmamalı. Bırakmak yerine bunun hastaneye alınması, rehabilite edilmesi, tedavi edilmesinin Şart olduğunu düşünüyorum. Çünkü onlar da zaten beyin kalmamış, işgal altında. Hasta bu çocuklar hastalar sokağa bırakılırsa ikinci üçüncü gün tekrar geliyor. Bu defa cinayetlerle geliyor, hırsızlıklarla geliyor. Bir sürü alelade sorun çıkıyor. Bu konuda şahsi düşüncem Adıyaman’ımızın bir pilot il olması, alınanların mutlaka tedavi altına alınması, kimsenin dinlememesi gerektiğini düşünüyorum. Yasaya da nasıl uydurulur bilmiyorum ama, ailelerin buna rızasının olacağı düşüncesindeyim.

Diğer işlemek istediğim bir konu da ilimizin son günlerde yine gündemine gelen bu tütün hadisesi. Dün yine 3 ton tütün yakalandı. Yani bir taraftan da üreticimizin, tütün sahiplerinin mağduriyeti var ve diğer taraftan yasaya uymadılar diye devlet tarafından cezası var. Yani bu konu çözülemedi. Bakın kooperatifleşme ye gidildi, Kooperatif bu işin çaresi olmadı gibi duruyor. Ben Çelikhan’la görüştüm. Kooperatif sisteminde 1 kg tütün 0 TL’ye alınırsa maliyeti 110 TL, vergiler giderler 110 TL, en az 110 TL ve 20-30TL’de Buna iş gücü vesaire eklediğiniz zaman 130-140 TL, 100 TL ile aldığımız 230-340 TL. 350 TL’ye satalım demişler, satamamışlar, 250 TL’ye düşürmüşler onu da satamamışlar. Bakın buradan söylüyorum, Çelikhan’da tütün üreticileri şuan perişan durumda. Tütünü alan kooperatif paralarını ödeyememiş insanların. Sözleşmede yapmamışlar yasaya ne kadar uyuyor onu da bilmiyorum. Ama, onlarda zor durumda, alanlarda zor durumda. İstiflemeyi yanlış yapmışlar. Yöreye göre aroma farklarının olduğunu söylüyorlar. Satamıyorlar ve tıkanmış vaziyetteler, insanların parasını ödeyememiş vaziyetteler. Şu anda bu konunun siyasete alet edilmeden. Tütün üzerinden siyaset yapılmadan çözülmesi lazım. Bizim siyasilere çağrımız, öncelikle Ziraat odamızla birlikte harekete geçerek üretici ile birlikte, simsarlarla, baronlarla değil altını çiziyorum. Bu konunun ele alınıp bu. Bunun Adıyaman’ın gündeminden çıkarılması lazım. Çünkü hala sorun olmaya devam ediyor. Kooperatifler çözüm olmadı gibi duruyor. Diğer taraftan OSB’lerde bu sıkıntıyı görüyoruz. Gölbaşı OSB’nin tütün kıyımına izin verdiği ve bir yer kiraladığı bilgisi aldık ve bu doğru mu, yanlış mı tartışılır. Madem öyle Adıyaman OSB neden izin vermiyor. Organize Sanayi Bölgesi tütün kıyma yeri değil, üretim yeridir. Bu konuların ivedilikle ele alınması ve çözülmesi lazım. Aksi takdirde birileri bunun üzerinden siyaset yapar, toplumu kışkırtır, toplumun dinamikleriyle, sinir uçlarıyla oynar. Buna izin verilmemesi lazım diye düşünüyorum.

Diğer işlemek istediğim bir konu da Seçim; Arkadaşlar seçim geldi, Türkiye seçim sath-ı mahalline girdi. Burada Türk milleti sandığın başına gider, oyunu kullanır ve tercihini yapar. Vatandaşın yaptığı tercih saygındır. Herkeste ona şapka çıkarıp saygı duymak zorundadır. Seçimlerle ilgili bizim duruşumuzda budur. Yalnız bu seçim biraz seçim sisteminden dolayı farklı bir seçim olacak gibi duruyor. Çünkü çıkarılan yasaya göre en azından 4 veya 5 bloğun seçime gireceği kanaatindeyim. Yani halkın karşısına çok geniş bir tercih yapabilme fırsatı gelecek. Burada gönüllerde yer eden gönüllerde karşılığı olan insanlar oy alacak ve onları temsil için Ankara’ya gidecektir. İşler bu sefer biraz zor, onu söyleyeyim. İşi biraz ciddiye almak gerekir diye dostlara da buradan çağrıda bulunayım. Öyle ben atadım seçin, gönderim dönemi yok. Halkta karşılığı olan insanlar Prim yapar hiç adı sanı duyulmamış partiden birisi gelsin, 50000 oy alır ve Ankara’ya gider. Bizim derdimiz ilimiz ilimizin adı barışı, huzuru; Bakışımız budur.

Yatırımlarla ilgili, ben artık yatırımlar konusuna bu toplantı girmeyeceğim. Buradan bir teşekkür yolluyorum yetkililere ve siyasilere bana neyin teşekkürü derseniz; Gerger’in yapılan çift şeritli yolu için teşekkür ediyoruz. Çelikhan'ın yapılan çift şeritli muazzam yolu için teşekkür ederiz. Kahta Siverek arasındaki yolun, köprünün bitirilmesi ve vızır vızır araçların geçiyor olması için Teşekkür ederiz. Şanlıurfa’nın baraj üstüne köprüsü yapıldı Sağ olsunlar. Koçali, Gömükan barajları ile ilgili trilyonlarca yatırım çıkarıldı. Sulama kanalları bugün yarın Adıyaman’ın tamamını sulamaya geçecek. Tütün meselesi de kalkacak. Senede 3-4 ürün Adıyaman üretecek. Bu emekleri verenlere teşekkür ederim. Ne yapalım yani yapın dedik olmadı bunlar eksik Dedik olmadı ve buradan bir de böyle güzel bir teşekkür yolluyorum. Belki birilerinin hoşuna gider. Bu teşekkürlerimizle yerini bulur inşallah bu saydığım eksikler de bir an önce gider. Ben basın toplantısına katılımlarınızdan dolayı hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Bizleri izleyen herkesi saygıyla selamlıyorum ve tekrar toplantımızın ana nedenlerinin altını 1 kez daha çiziyorum. İntihar vakalarıyla ilgili Adıyaman Gazeteciler Cemiyeti’nin üyelerinin bugün itibariyle tutumları “biz bu işe alet olmayacağız, yer vermeyeceğiz, haber yapmayacağız.” Asla ve kata bu konuda aldığımız karar budur. Bu işin de bir an önce çözülmesi temennisi ile herkesi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum.

Zeki DİŞKAYA

Adıyaman Gazeteciler Cemiyeti Başkanı


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Saldırganlar Yakalandı

6 şubat depreminde hayatını kaybettiği Üzümkent ve Yukarışehir Davalarında YARGILAMALAR BAŞLIYOR

İsias Otelin Dördüncü Duruşması Başladı

SİTELER MAHALLESİ MUHTARIN'DAN AGC'YE ZİYARET

YENİDEN Refah Partisi 21 mart dünya gazeteciler günü mesajı

DünyaGazetecilerGünü kutlu olsun. Prof. Dr. Mehmet Keleş