güvenilir kaynaklardan edindiği bilgiler ve Türkiye gazetesinden Yılmaz bilgen'in haberine göre Suriye’de ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerine ait karargâhlar hareketlendi. Suriye’de bulunan 18 koalisyon üs ve geçici üssünden Irak’a sevkiyat yapılıyor.
Trump’ın Orta Doğu ekibinin, PKK-YPG’nin siyasi temsilcileri Sinem Muhammed ve İlham Ahmed’e “Şam’la ve Türkiye ile anlaşın” demesi üzerine PYD yöneticisi Salih Müslim gazetemize yaptığı açıklamada “Gelinen nokta itibarı ile ABD yönetimyle siyasî bağ kopma noktasında.
Washington idaresine güvenmiyoruz” dedi. Bağımsız Suriye Kürtleri Rabıtası Başkanı Abdulaziz Temo, PKK-YPG kanadının çabalarına rağmen ABD üslerinde taşınma faaliyetlerinin başladığını söyleyip “Koniko ve el-Omar Askerî Üsleri dışında Tabka, Şeddadi, Rimeylan, Haseke ve Kamışlı dâhil bütün üs ve geçici üslerdeki güçlerini bu iki ana merkeze taşıyacaklar. Ardından da bölgeyi tamamen boşaltma süreci başlayacak. Bu takvim PKK-YPG’ya bildirildi. PKK-YPG yöneticileri CENTCOM’dan 50 kişilik (Mazlum Abdi ve örgüt yönetimini) koruma ekibi istedi. ABD’den umutları kalmadı. Şu an İsrail ve Fransa ile yoğun bilgi alışverişi içerisindeler. Mart ayından bu yana ana stratejilerini Tel Aviv belirliyor.PKK’nın Şam, Dürziler ve Nusayrilerle yol haritası İsrail tarafından belirleniyor.İsrail rejimi DEAŞ üzerinden yeni bir dizayn peşinde. ABD’yi de yeniden sahada tutacak senaryolar üretmeye çalışıyor. Türkiye bu hazırlığı bildiği için DEAŞ’a karşı Suriye ordusuyla birlikte operasyon yapmayı planlıyor. Bir anlamda stratejiler çarpışıyor” dedi.Fransa ve özellikle İsrail’in süreci sabote ettiğini kaydeden Temo “Netanyahu, Suriye’deki eş-Şara yönetimini DEAŞ’la paralel bir örgüt olarak gösteriyor. Bunu son Trump görüşmesinde de tekrarladı. Yeni yönetimi cihatçı terörist olarak nitelendiriyor. Ancak Trump kurmayları ve Ankara arasında birçok konuda olumlu mesafe alındı ve ciddi bir mutabakat zemini oluştu. İsrail’in korkusu PKK-YPG’nin tasfiyesi. Şu an DEAŞ’ı Dürzi bölgeleri ya da kuzeye saldırtarak kendisi de kurtarıcı olarak sahaya inmenin hesabını yapıyor. ABD’nin olmadığı bir vasatta İsrail’in hareket alanı sınırlıdır. Hiçbir şey yapamazlar” dedi.
İsrail’in Batılı güçler tarafından kullanıldığına vurgu yapan araştırmacı yazar Ilgaz Zorlu “Ancak bu ülke yıkıldığında hiçbir Batılı devlet bizi kabul etmez. Bunu biliyoruz. İsrail ya iç savaşla ya da Batılı istila ile yıkılacak. Tüm Museviler bunun hazırlığını yapmak zorunda” dedi. Kürtlere de bir çağrıda bulunan Zorlu “Netanyahu ve diğer siyonistler size hiçbir zaman devlet olma hakkı tanımaz. Sadece Fırat’a ulaşma hayallerinde sizi basamak olarak kullanmak istiyorlar. İnanın Kürtler o coğrafyalarda bağımsız bir devlet kursa İsrail arzımevud gereği o devleti kendisi yıkar” dedi.