AHMET AYDIN VE İL VALİMİZ SANAYİCİLERMİZLE BİR ARAYA GELDİ.

Eee başkanımız, sivil toplum kuruluşu başkanlarımız eee öncelikle hepimize aynı cümle olabiliyorum. Hoş geldiniz. Zamanımız çok da biz bakanımızı eee evinde Adıyamanlığa uğramaktan memnuniyet duyuyoruz. Kendisi de bugün sizlerle sektör tepsisindeki işverenlerle

görüşme yapmak istedi. Eee ben eee bu toplantının ayılara vesile olmasını diliyorum. Sözü uzatmadan doğrudan sizlere bırakmak en doğrusu diye düşünüyorum. Eee sağ olun Evet eee arkadaşlar sayın maalum, devlet vekillerimiz,

sivil toplum kuruluşu adlı devlet hemşehrileri, kıymetli işverenlerimiz, şartlarımız, başkanlarımız eee esnaflarımızın

çok devlet hemşehrileri ben de sizlere saygıyla selamlıyorum. Tabii mübarek gün, cuma günü bugün biraz uçak herhalde bir kırk beş dakika bir saate yakın bir röportaj yapınca

korona da böyle biraz aksaklık oldu. Önümüzde cuma arkındayız. Öbürü seksen altı mübarek bir günde kendi şehrinde uzun yıllardır emek verdiğimiz, siyasete emek verdiğimiz yaklaşık yirmi dört bin beş seneyi bulduk eee

gençliğimizi adeta vahfettiğimiz bu şehirde hizmet etmenin sizlerle birlikte çalışmanın her zaman fazlalığı yaşadığı, büyük bir onurunu yaşadığı. Bugün de yine farklı bir şekilde bir bürokrat olarak aynı zamanda millet

vekili arkadaşlarımıza, valimizle, tüm paylaşanlarımıza sizlerle hep birlikte bu şehir için neler yapabiliriz? Nasıl bir katma değeri yaratabiliriz? Şehrimizi yeniden nasıl ayağa kaldırabiliriz? Nasıl hayatı yeniden normale

döndürebiliriz? Onun muhasebesi için geldik. Sabahtan da bir sürü programlar yaptık. Iıı sahi mahallemizin  riyasetine  ilgili bilim müdürlerimiz, valimiz ııı ve

milletvekillerimiz hep birlikte bir koordinasyon toplantısı yaptık. Tabii altı Şubat'tan bu yana yapılan işler, aksiyon noktalar, neler yapabiliriz? Onu bir koordinasyonla yaptık.

Sağ olsun sahi mahallemiz geldiği günlerde çok ciddi bir gayretin içerisinde ben kendilerine teşekkür ediyorum. Hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Zor zamanda her biriniz ayrı ayrı değerde çok önemli işler gördünüz,

vazifeler yaptınız. Kolay değil. Tek birilerini yüklemek bu şehri ayağa kaldırmak çokı kolay değil. Ama hep birlikte bir yerinden tuttuğumuz  vakit işler kolaylaşır. Ki

bugüne kadar da  ciddi bir noktaya da gelmiş. Yıkımlara baktık  yıkılması gereken binalar yüzde altmış sekizi yıkılmış. Ayrıca olarak da yüzde yetmiş dörde çıkmışız.

Yani deprem bölgesi ileriden çoğundan çok çok daha öndeyiz.  ciddi bir gayret var. Onu görüyoruz. Bir taraftan yıkım devam ediyor. Öbür taraftan inşaatlar  devam ediyor. Önümüz kış kış hazırlıklar nedeniyle

konteynerlerin yeniden su geçirmemesi sağlamı şartlardaki şartlatması için neler yapılabilir? Bütün bu çalışmaları  takip ediyoruz aynı zamanda. Tabii şehri hepimizin

ortak şehri. Bu şehri daha kısa zamanda daha uygun şartlarda yeniden nasıl tasarlanırız? Nasıl planlarız? İşte Karadağ'ın zirvesinde sizler de gidip görmüşsünüzdür.

Bir şehir kuruluyor. Yeni bir şehir kuruluyor. Yeniden dönüşümlerle ilgili talepler alanı bu tarafta, bu tarafta hukuki süreçler devam ediyor. İhtilaflar, kısmen

aksa erkekler bütün bunlar ayrı ayrı değerler duruyor. Ankara'da da gerek sayın bakanlarımızla, genel müdürlerle ilgili birimlerle sürekli görüşme halindeyiz. Külliye'de geçtiğimiz hafta bir önceki hafta cumhurbaşkanı

yaptırdığımız içeride eee beyin başkanlığında bir toplantı yaptık. Dertler bölgesine asıl toplantı. Dolayısıyla ne yapabiliriz? Nasıl eksiklikleri ihmal edebiliriz? Eee bütün hedefimiz bu. Işte bugün sizlerle de istedik ki bir

araya gelelim. Birlikte dertleşelim. Birlikte eee sorunları nasıl çözelim? Gayret edelim. Elbette bizim bakanlık alanına ilgilenen konularda da SGK ve iş kuruluşu başta olmak üzere yaptığımız işler var. Şu anda

planladığımız başka çalışmalar var. Sizlerin işlerini biraz daha rahatlatacak. Sizlere nefes aldıracak. Eee çalışmaları da aynı zamanda yürütüyoruz inşallah gün geldiğinde eee onları da açıklayacağız. Tabii biz

Atayama Türkiye bir taraftan kendi sorunlarını çözmek için böyle bir gayret eee ederken çaban içerisindeyken eee hemen coğrafyada aynı zamanda yangın eee çemberine dönüştürüyor

coğrafya. Gerçekten eee çok büyük bir ateş bizim de yüreğimizi dağlayan bir eee acı bir sızı var. Özellikle eee hiçbir eee hukuk tanımadan hiçbir ahlak olmadan hiç

vicdanın merhameti olmadan zalim İsrail eee terör devletinin Filistin'de nasıl bir vahşete yol açtığını orada

nasıl çocuk, kadın, yaşlı, masum demeden hastaneleri bombaladığını, okulların, ibadethanelerin bombaladığını hepimiz görüyoruz. Bütün dünyanın gözü önünde maalesef

oluyor. Cumhurbaşkanımız o gür sesiyle net ifadeleriyle yine zalime karşı vurduğunu, mazlumluk bıçakladığını bütün dünyaya haykırdı, haykırmaya devam ediyor, gerekli

tedbirleri almaya da devam ediyor. Bütün insanları da bu konuda aksiyon almaya, harekete geçirmeye çağırdı, çağırıyoruz da bizler de çağırıyoruz. Polisleri bir kez daha zalim terör devletini bu vahşetinden dolayı bir kez daha

konuyoruz, lanetliyoruz. Ve gerçekten bütün insanlığı da duyarlı olmaya hukuka ve aylaka aynı zamanda davet

ediyoruz. Duyuyoruz, duymuyoruz. En azından hani diyor ya elinizle düzeltin bir yanlışı gördüğünüzde elinizde gücünüz yetmiyorsa dilinizle olmadı kalbinizle bozulur diyor. Biz

bu açıdan duamızla, desteğimizle Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyorum. Ben tekrar hepinize çok teşekkür ediyorum. Sizler, bizler hep birlikte uzun sorumluluk süreci içerisinde

bir araya geldik. Bugün de farklı bir şekilde bir araya geldik. Tekrar teşekkür ediyorum. Cumanın sahibi olsun diyorum ve sözü sizlere bırakıyorum. Asıl mensuplu arkadaşlarımıza da çok teşekkür ediyorum.